Antroposen

Antroposen terimi, Paul Crutzen ve Eugene Stoermer tarafından 2000’li yılların başında tanımlanmıştır. Sanayileşmenin başlangıcından bu yana yeryüzünün yapısındaki etkiler önemli ölçüde yoğunlaşarak dünyayı son buzullaşmayı yansıtan Holosen çağından çıkarmış ve “Antroposen” adı verilen yeni bir jeolojik zaman aralığına dâhil etmiştir. Çeşitli çevresel koşulların ve süreçlerin insan müdahalesiyle gerçekleştiğini ve dünyada geri dönüşü olmayan kalıcı izler bıraktığını ifade eden bu terim, yeryüzünün sınırlarına ulaşmış olduğumuza dair bir uyarı niteliğindedir. “İnsan Çağı” olarak terimleşen Antroposen’in kelimesi, Yunancada insan anlamına gelen “anthropos” ile jeolojik çağları ifade etmeye yarayan, yeni anlamına gelen “kainós” kelimesinden oluşan “cene” kelimesinin birleşiminden meydana gelmiştir.
Antroposen’in incelediği konular arasında, kentleşme, erozyon, küresel ısınma, deniz seviyesinin yükselmesi, karbon, azot, fosfor gibi çeşitli element ve metallerin yeni kimyasal bileşiklerle birlikte ani antropojenik bozulmaları, teknofosiller, okyanusların ölü bölgelerinin genişlemesi ve asitlenmesi, habitat kaybı, avlanma, evcil hayvan popülasyonlarının ve türlerin istilasının bir sonucu olarak biyosferdeki hızlı değişiklikler yer alır. 
Antroposen kavramı ortaya konduktan sonra, bu kavrama çeşitli eleştiriler getirilmiştir. Öncelikle modernitenin, sonrasında kapitalist ve neo-liberal politikaların getirdiği doğaya hâkim olma arzusu, üretim ilişkilerindeki eşitsizliklere karşı meydan okumayan özelliklere sahip olması sebebiyle, antroposen kavramı insan davranışlarını ve ilişkilerini incelemediği için eleştirilmiştir. Bu yönüyle, yaşanan çevresel krizin insanlığın gelmiş olduğu değil, insan eliyle yaratılan bir kriz olduğu konusunda, ihtiyaç duyulan sarsıcı bir eleştiri sunmamaktadır. Yaşanan çevresel krizin gerçek nedeninin sosyal, ekonomik ve politik arenadaki güç savaşları dolayısıyla şekillendiğini dile getirmemektedir.     
Bkz. Atık, Artık, Sürdürülebilirlik, Teknofosil, İklim Krizi, Karbon Ayak İzi.

Kaynak: